

The Life of Chuck, sıradan bir adamın aslında ne kadar olağanüstü bir hayata sahip olabileceğini tersine çevrilmiş bir zaman çizelgesinde anlatıyor. Hikâye, Charles Krantz’ın ölümünden başlayarak adım adım geçmişe, çocukluk anılarına doğru ilerliyor. Hayatının son evresinde beyin tümörüyle mücadele eden Charles’ın, perili olduğu düşünülen bir evde geçen çocukluk yıllarına kadar uzanan bu duygu yüklü yolculuk; yaşamın kırılganlığını, anıların gücünü ve varoluşun anlamını sorgulatıyor. Stephen King’in kaleminden uyarlanan film, dramla fantastik öğeleri harmanlayan özgün yapısıyla izleyiciyi derinden etkileyen bir anlatı sunuyor.