

Prens Vladimir, sevdiği kadını kaybetmenin acısıyla Tanrı’yı reddeder ve bu karar, ona sonsuz bir lanet getirir: Drakula’ya dönüşmek. Asırlar boyunca yalnızlığa mahkûm bir şekilde dolaşırken, tek tesellisi yitirdiği aşkının hatırası olur. Yıllar sonra 19. yüzyıl Londra’sında, yüzü ona sevdiğini anımsatan bir kadınla karşılaşması, kaderini sonsuza dek etkileyecek bir dönüm noktası yaratır.